8 Aralık 2009 Salı

COMING SOON !!!!!!!!!!

"Zeynep 2 yaşında!!!" yakında burada...Şu aralar yaşadıklarımıza bakarak, zor ama çok eğlenceli günlerin bizi beklediğini söyleyebilirim. Zeynep'ten önce burun kıvırdığım, yeni nesil annelerin uydurması olarak gördüğüm "terrible two" hafiften (!) yoklamaya başladı bizi de...
Herşeyi kendi yapacak hanımefendi, elimi de kendim yıkarım, yemeğimi de kendim yerim, dişimi de fırçalarım, üstümü de değiştiririm. Dün olayı abartıp altını değiştirmeme bile izin vermedi, kendi değiştirecekmiş. Özbakım becerilerini kazanabilmesi için tabii ki önem ve destek veriyorum bu çabalarına. Ama yardımım gerektiği zaman kabul etmeyip itmesi var ki...Gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. Dün akşam mutfakta kek yapıyorum, Zeynep'te salonda teyzesiyle oynuyor. Mikserin sesini duymasıyla yanıma koşması bir oldu. Tabureyi çekip üzerine tırmanışı var ve bunu öyle bir yüz ifadesiyle yapıyor ki..."Nasıl olurda bana haber vermezsin anne?" der gibi...ne kendisini tutmama izin veriyor, ne mikseri, ne çırpma kabını...

Bir de bu aralar çok sık kullandığı "Hayır" anlamına gelen kaş kaldırmalar var, konuşmaya bile tenezzul etmiyor, kaşını kaldırıyor. Faydası büyük ama tadı hoşuna gitmeyen birşey yedireceksem ağzını sımsıkı kapatıyor, yerlere yatıyor. Orta bir yol bulamadığımız anlarda kendime sürekli telkinde bulunuyorum; - İnatlaşma, güç savaşına girme !!!!! Özellikle şu dönemde hala emziriyor olmamın çok faydasını görüyorum. Ufak gerilimler büyümeden o kadar çabuk sakinleşiyor ve o anlar ikimize de o kadar iyi geliyor ki...Diğer faydalarını grip, aşı, bağışıklık sistemi tartışmalarının dorukta olduğu bu günlerde yazmaya bile gerek duymuyorum.
22 ayını bitirdi bugün...Söylediği kelime sayısı henüz çok fazla değil. Ama söylenen herşeyi anlıyor artık. Bazen denemeler yapıyorum, günlük hayatta çok sık kullanmadığımız bir kelimeyi içeren bir cümle kuruyorum ya da soru soruyorum: -Vazomuz nerede Zeynepcim, hadi çiçekleri içine koyalım... gibi, çok gözünün önünde olmayan vazonun yanına gidiyor hemen. Galiba sürekli kayıt halindeler. Biz farketmesek de sürekli depoluyorlar.
Soru sorma dönemi başladı, işaret parmağıyla sürekli birşeyle gösteriyor, adını söylememizi istiyor. Bu nedenle bu aralar en favori kitabı Sevgili Çiğdem'in hediyesi, Tübitak Erken Çocukluk Kitaplarından "1001 Hayvanı Bulun":
Nereye gitsek yanımızda taşıyoruz, kimi yakalarsa saatlerce parmağıyla gösterip soruyor. Dün annem çıldırma noktasına gelince kitabı saklamış, az değil ki gerçekten 1001 tane hayvan var kitapta, hepsinin günde 50 defa adını söylemek zorunda kalınca, başka çözüm bulamamış annecim. Zeynep pes eder mi, gazetelikten kadın dergilerinden birini alıp gelmiş bu defa, yine sormaya devam etmiş :)
Uzun zamandır yazmayınca karışık pizza gibi oldu, biraz ondan, biraz bundan...Ama bütün zorluklarına rağmen bir canlının büyümesine her saniyesinde tanıklık etmek, yaşayabileceğim en büyük mucize..Bu mucizeyi bana yaşama fırsatı verdiği için Allah'a hep şükrediyorum...

13 yorum:

Güneş Akay dedi ki...

2.Yaş Doğum günü çok heyecanlı, çok güzel, daha bir anladıkları için daha özel..
Her dönemleri çok güzel, çok özel..

Eko Anne dedi ki...

Neslihan;
demek kaşını kaldırıyor ha.. Çok cool kızın var.. Ben rahatlıkla Kurtlar Vadisinde kuzu rolünü kapabilir..

Burcu dedi ki...

Neslihancım, dün akşam ben de aynen kek yapıyordum ki tüm kapıları da kapatmıştım ses gitmesin diye ama ne çare!! Anında dibimde bitti.. Sonra da fişten çekip eline verdim mikseri, abartmıyorum tam yarım saat masa başında içine domates koyduğum tabağı vuvv vuuvvv sesleriyle çırpma hareketi yaptı.. Yarım saat gıkı çıkmadı, eteğimde bitmedi, annneee annnee diye bağırmadı.. Ben de rahat ettim.. iyi ki varsın mikser :PP

Naile dedi ki...

ay yerim ben onun mikser tutan pamuk ellerini. Neslihan'cığım ben de Erdem'i denemek için bazı cümleler kuruyorum bakalım anlayacak mı diye. Mesela bi yerden geçmeye çalışıyor, arkasından geç erdem diyorum bakıyorum arkasından geçiyor :)

ZeyNes dedi ki...

Güneşcim 2. doğumgünü onlar içinde keyif olacak değil mi? Geçen sene hiçbirşey anlamamışlardı.

Esracım gülmekten kırıldım yine.Özledik sizi:)

Burcucum ben fişten çekmeyi düşünemedim hiç.Zeynep çırptı hatta keki,ama hiç gözümü ayırmadım tabii ki. Zaten çalışmadığını farkedince -aç aç derdi hanımefendi...

Nailecim zor şeyler dene bakalım birde..Erdem'in de anlayacağına eminim hepsini.

elif ada dedi ki...

Ben bu cadiyi cok ozledim ya... Zeynep bizim eve de gelsene. Coktandir kek pismiyor bizde. Birlikte yapalim. Sen parmagini sok kek tatlanir zaten...

ElfAna dedi ki...

Evet yorucu ama oyle keyifli ki bu donemleri:) Tadini cikartin.

şule dedi ki...

nihayet geldiniz.
öpüyorum çok.şimdi acelem var,gelip okicam tekrar :D

füsfüs dedi ki...

özlemiştik sizi, biz de artık kekleri beraber yapıyoruz, unu kabartma tozunu falan döküyor defne:)
ben de tübitaktan bir sürü kitap aldım ama onlar için çok erkenmiş, karşıtlıklar, büyüklükler falan, ben basit şeylerdir diye düşünmüştüm, netten alınca da inceleyememiştim, keşke bunu alsaymışız

ZeyNes dedi ki...

Umurcum bizde sizi çok özledikkkk.... Birlikte kek,kurabiye yapma aktivitesi düzenleyelim en kısa zamanda:)

Elifcim her dönemlerinin keyfi farklı değil mi?

Şulecim ne zaman müsaitsen bekleriz :)

Füsun çok tembelim değil mi bu aralar? Tübitak yayınlarından bunu mutlaka iste, bir de diğer erken çocukluk kitaplarını, hikayesi olanları ama. Mesela en son "Atık mı? Hiç Dert Değil"i aldık, onu da çok sevdi Zeynep. "Ama 1001 hayvanı bulun" un yeri bambaşka bizde:)

meldi dedi ki...

Neslihan yaşadığınız sahen bana ne kadar tanıdık geldi. Mikseri tutması zor oluyor diye çırpma teli aldım özel olarak.

Tübitakın erken çoçukluk kitaplarından bende de var ömer çok seviyor. Bu binbir hayvanı bulun da çok güzel gözüküyor.

sule_bilge dedi ki...

şu terrible two yok mu , aha yaklaştı , geliyor , modundayım ben de.
herşeyi dişe yorardık şimdi de ona.
bir huysuzluk var bilgede,zeynep gibi men yapcam havaları.
kitabınız çok ilgimi çekti,burdan bulmam sanırım imkansız,ankaradaki kardeşimden rica edeyim bari.
öpüyorum çok,anakız pozunuza bayıldım

ZeyNes dedi ki...

Melek şiddetle tavsiye ederim bu kitabı. Saatler geçiyor başında...
Şule men yapcam sizde de var demek:) çok şeker oluyorlar ama değil mi...kitabı bulamazsan haber ver,gittiğimde alırım kızıma da.

Yorum Gönder