24 Mart 2009 Salı

Zeynep'in Şirin Ayı Kitabı


-Aaaa...annem bana hediye almış.
-umarım yiyecek birşeydir
-dur bir tadına bakayım!
-ne biçim tadı var bununnnnnn
-ne var içinde bu paketinnn..
-yine kitap almış bu kadın bana...
-belki süsü yeniyordur
-yok o da yenmiyor...
-en iyisi okuyalım su şirin ayıyı
-uff anne ya saçı başı dağıttık okuyacağız diye,
alim olduk şu yaşımızda :)

Zeynep'in ilk günlerinden itibaren hevesle ve özenle O'na kitaplar aldım. Çoğu zaman etraftan gelen (O ne anlar/Daha çok erken değil mi...) gibi tepkilere rağmen...Çevresinde, elinde, çantasında, yatağının başucunda hep kitaplar olmasına önem verdim/veriyorum. Bez kitaplarla başladık, rahat tutsun kavrasın diye. Diş çıkarırken kaşınan damakları dişleme kitabıyla rahatlattık. İlk sözcükler ve renklerle tanıştık. Arada merak ettik, yırttık...Yani kitaplarla kızımın ilişkisi tatmak-yırtmak-ısırmak-yemek'le sınırlıydı. Birkaç gündür nihayet beklediğim ilgiyi göstermeye başladı. Artık sayfaları çeviriyor, resimlerine bakıp gösteriyor, minik hikayeler okumama izin veriyor:)

Dün de -tırtıl kitap- serisinden minik bir hikaye kitabı aldım Zeynep'e. Her sayfasında 1 cümle olan, 4-5 sayfalık basit-mini bir hikayesi var, hoşumuza gitti, tavsiye ederiz.

Prensesim, umarım kitap okumayı "boş zaman aktivitesi" olarak gören çoğunluktan olmazsın. Umarım "okumak" vazgeçilmezin olur.

22 Mart 2009 Pazar


Benim sakin mizaçlı kuzuma bu aralar bir haller oldu. Sürekli mızmızlanıyor, istediğini elde edinceye kadar ağlıyor, zaman zaman ısırıyor..."terrible two" bu kadar erken başlamamıştır değil mi? Ağlayarak istediğini elde etme silahını küçük hanımda keşfetti. Mümkün olduğunca inatlaşmamaya çalışıyorum. İstediği herneyse, yapmak çok büyük bir sorun oluşturmayacaksa genelde yapıyorum. Ama kesinlikle hayır denmesi gereken/yapmaması gereken birşey için tutturuyorsa ikna etmeye çalışıyorum (ki çoğunlukla olmuyor) ya da dikkatini başka birşeye çekmeye çalışıyorum. Bunların ergenliğin de ne yapacağız merak ediyorum :)

20 Mart 2009 Cuma

kurabiye canavarı

Annesi işten dönerken kuzusuna minik bir diş fırçası ve güzel bir kurabiye alır. Kuzu kurabiyeye bakar bakarrrr ama pek pas vermez! Diş fırçası daha çok dikkatini çeker. Annesi de kurabiyeyi bir güzel yer :)

18 Mart 2009 Çarşamba

Hamileliğimin ilk günlerinden itibaren kimi zaman sessizce, kimi zaman yorum bırakarak takip ettiğim blog annelerine hep imrendim. Minik kuzuma el yazımla bıraktığım notlar, günlükler dışında bir de sanal günlük bırakmayı bende hayal ettim...Ama vakit bulabilirmiyim, başlarsam devam edebilirmiyim gibi nedenlerle hep erteledim. Kısmet bugüneymiş :)