Ankara'da ki koşuşturmaya kısacık da olsa bir ara verelim dedik, anne-kız başbaşa tatil yaptık. Daha doğrusu kız tatil yaptı...Anne çocuk havuzunda, dizlerine kadar suyun içinde ıslanmakla yetindi.(Zeynep'ten önce en sevmediğim görüntüydü çocuk havuzlarında koca koca adamlar,kadınlar:)
Günlerimiz uyku ve yemek dışında neredeyse havuzda geçti. Zeyno'nun yakın zamanda geçirdiği idrar yolu enfeksiyonu yüzünden çok tedirgindim ama çok şükür hiçbir hastalık kapmadan geldik. Otelin havuzların temizliği ve bakımı konusunda gösterdiği özen daha rahat olmamı sağladı. Denize Zeynep'i zor ikna ederek sayılı gittik. Hanımefendinin oynamak için bile olsa kuma tahammülü yok hala, deniz de çok dalgalı olunca tercihimiz mecburen havuz oldu.
Bir hafta boyunca pilav ve dondurmayla beslenmek Zeyno için artık bir tatil geleneği.Her öğünde çeşit çeşit alternatife rağmen, neredeyse sadece ekmek,pilav ve dondurma yedi.Yemek süremiz ortalama 7-8 dakika olmasına rağmen, kızımın aksine açık büfede bulunan herşeyin tadına bakmayı becererek rekor kırdım:)
Otelde bulunan mini luna-park'a her akşam gittik ve ufak çapta bir servet yatırdık. Özellikle kendi etrafında dönüp duran fincanlara defalarca, hiç sıkılmadan bindi, "anne ben çay oldum" diyerek...
Akşamları saat 9'dan sonra benim biten pilime,gözümden akan uykuya rağmen, animasyonların izleyicisi olduk. Otelin animasyonları özellikle çok iyiydi. Zeynep'te tiyatro,bale,dans...hepsine bayılır, bütün showları izledi.
Puseti yanımıza almadığımıza çok çok pişman oldum.Otel çok büyük bir arazi üzerine kurulu, Zeyno'da sürekli kucak isteyince olan benim belime oldu. Münire'yi ve annemin aldığı tüyler ürperten sarı lame çantayı ise yanımıza aldığımıza çok çok pişman oldum. Ne yapıp edip onları bavuldan çıkarmalıydım. Heryere bizimle geldiler, yorgun düşen Zeynep'le birlikte bir de onları taşımak zorunda kaldım.
Geçen sene otobüsle yolculuk yapınca sütten ağzım yanmıştı.Bu sene akıllılık edip uçak biletlerimizi önceden almıştım.Hatta önce uçak biletlerini aldım, sonra kalacak yer aramaya başladım:) Neyse ki sezon ortasında yer bulduk biletleri yakmadan...Neredeydiniz diye merak eden olursa, buradaydık.
Benim için alışılmışın dışında bir tatil oldu. Çocukla zor, bir de yalnız olunca daha da zor...Çok çok yorulduğumu itiraf edeyim. Ama kuzumun mutluluğunu, gözlerindeki pırıltıyı görmek bütün yorgunluklara değer.