19 Mart 2010 Cuma

Kızlar Çetesi'nin 1. Tanışma Yıldönümü

Geçen sene bu günlerde, Sevgili Çiğdem'den gelen bir davet maili ile başladı bizim çetenin hikayesi...Montessori Eğitimi mail grubunun Ankara'lı üyelerinden yakın yaş grubu çocukları ve anneleri buluşmasına memnuniyetle katıldık. O gün temelleri atılan kızlar çetesi (ve anneleri) arasında dostluk her geçen gün daha da sağlamlaştı. Bu 1 sene içinde hepimiz ilkler, hastalıklar, sevinçler, üzüntüler yaşadık. En dost bildiklerim yokken, Sevgili Banu, Çiğdem ve Umur (alfabetik sırayla yazılmıştır:) bir telefon kadar uzağımda olduklarını hep hissettirdiler. Seslerini bile duymak hep güç verdi, mutlu etti. Kızımın arkadaşları var, ne güzel diye sevinirken bir baktım bu 3 muhteşem kadın benim hayatımda önemli insanlardan olmuşlar.
O kocaman yüreklerinizle bildiğiniz, aldığınız, gördüğünüz herşeyi paylaştığınız için...
Bazen (fakında olmasanız da en ihtiyacım olduğu anlarda) - Nasılsın? Sesini duymak için aradım" diyen telefonlarınız için...
Ivır zıvırlarınızla zaten dolu olan arabalarınızda bize her zaman yer açtığınız için :)
................................
Arkadaşlığınız, dostluğunuz için TEŞEKKÜRLER!!!
İyi ki 21 Mart 2009 Cumartesi günü o buluşmaya gelmişiz :)

18 Mart 2010 Perşembe

Kısa Kısa...

- Neredeyse yenisi geldi ama geçen haftasonunu yazamadım fırsat bulup. Benim bile yorgunluktan pilimin bittiği ama Zeynoşun sesini çıkarmadığı, dolu dolu 2 gün geçirdik. Cumartesi sabahı katıldığımız en kalabalık Orff dersinde şarkılar söyledik,oynadık,zıpladık,çok eğlendik. Çıkışta akşam üzeri programımıza enerji toplayalım diye Banu&Mira'larda mola verdik. Akşama doğru Kukla Kebap'ta Sevgili Naile'yle tanıştık,ne iyi ettik:) Yiğit'e "İyi Ki Doğdun" dedik.
Pazar sabahı Pembe Kurbağa Tiyatrosu'nda "Ponpon Kuyruğun Pastası"nı izle-me-dik. Zeynep bana sımsıkı sarılıp, son 5 dakikaya kadar, sahneye asla bakmayıp diğer çocukları izlemeyi tercih etti. Çıkışta Ankara'lı Nurturia anneleri buluşmasına -ceeee yaptık.
Pazar öğleden sonra programımız ise, Banu&Mira'dan aldığımız güçle, Zeynep'in artık taraması imkansız hale gelen tiftik saçlarını kestirmekti. Anneanne,teyze,anneden sonra tontişim ancak kendisine oje sürülmesi karşılığı saçlarının kesilmesine izin verdi.Benim küçük çocukta ojeli tırnak kabusum gerçekleşti,eve döner dönmez silindi. Saçlar çok güzel oldu:)

12 Mart 2010 Cuma

Dedeli Gezmeler...

Dedemiz büyük marketlerle rekabet edemeyip, küçük esnaf olmanın zorluklarına daha fazla katlanamayınca, yılların emeği, küçücük dükkanını kapatmak zorunda kaldı. Ailece çok üzüldüğümüz bu durumun tek sevineni Zeynep oldu sanırım. Dede ve anneanneyle her fırsatta bol gezmeli günler başladı. Bu gezmelerden bana düşen, akşam eve gelince günün fotoğraflarına bakıp iç geçirmek:)
Yeri gelmişken yazmadan geçemeyeceğim; çocuğunun bakıcısına ya da bakanına dışarıya çıkarması için izin vermeyen anneleri hiç anlamış değilim...
İki satırı bir saatte yazdım neredeyse...Sebep bugün işyerime gelen küçük misafirimdi. Bugün odamdan bir Zeynep geçti :)